Powered By Blogger

Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Mart 2013 Pazar

29 Mart 2013 Cuma

bakır boru tesisat


Bakır Boru Tesisatı

Bakır malzemeli kalorifer tesisatı : Bina veya evlerde altyapı olarak kalorifer sisteminin kurulu olmadığı, sonradan mekan içinde kat kaloriferi sisteminin kurulması için en uygun , estetik ve sağlıklı tesisat yöntemidir.


Daire içinde kombide ısıtılan suyun radyatörlere dağıtım amacı ile kullanılır. Kombi giriş ve çıkışlarında boru çapı en büyük son radyatörlere doğru küçülen çaplarda döşenir. İşçiliği kolaydır. Açıkta giden borular belli ölçüde ısıtıcı görevi görürler. Boyanabilir yada zımpara ile parlatıldıktan sonra cilalanabilir. Kelepçeler ile borular duvara tutturulur ve düzgün şekilde görünmesi sağlanır. Esneme katsayısı plastik boruya göre düşük olduğu için şekli zaman içinde bozulmaz.


- Fittingslerin iç yüzeyleri pürüzsüz ve et kalınlığı düşük olduğu için su akış hızını plastik malzemeye göre az etkilerler.


- Radyatör bağlantıları için özel pirinç dişli malzemeler kullanılır.


-Dış hava temaslı yada açık balkondan gecen boruların izolasyonu yapılmalıdır.





Tesisatınızda Bakır Boru Kullanmanız İçin 12 Önemli Neden;


1 - KOROZYONA DAYANIKLILIK


Bakır dış etkilerden etkilenmeyen bir madde olması sayesinde inşaatlarda çok rahat kullanılmaktadır. Alçı, çimento, beton beton veya su bakıra hiç zarar vermez. Ayrıca bakır ültraviole ve enfraruj ışınlarından etkilenmediği gibi yıllar boyunca bile hiçbir eskime göstermez.


2 - KULLANMA KOLAYLIĞI


Bakır kolay şekillendirilen bir madde olduğundan kullanılması basit ve işlenmesi süratlidir. Bu sayede tesisatçı zaman kazanmakta, dolayısıyla maliyet düşmektedir. Ayrıca çok ucuz aletlerle çalışılabilmekte ve lehim sistemi sayesinde kaçak olmayan bir tesisat kurulabilmektedir.


3 - GENLEŞMEME ÖZELLİĞİ


Düşük bir genleşme oranı betonun genleşme oranına çok yakın olması sayesinde bakır boru çok güvenlidir. Plastik borularda bu oran bakırdan 7- 10 kat fazla olduğundan sıcak su tesisatları sorun çıkartmaktadır.


4 - GEÇİRGENLİK


Bakır boru yüksek ısıda bile %100 oranında oksijen ve gaz geçirmeme özelliğine sahiptir. Bu sayede plastik ve demir tesisatlarda rastlanan mantar ve bakteri üremez. Bu özelliğin yıllar geçtikçe değişmesi söz konusu değildir.


5 - ANTİBAKTERİSİT ÖZELLİK


Bakır bakterisid özelliği sayesinde tatil zamanları ihtiva ettiği su durgun olan ve bakteri ve yosun üremesi için ideal bir ortam yaratan tesisatlardaki suyu temizler ve bakterilerden arındırır.


6 - ISI İLETKENLİĞİ


Plastikten bin kat fazla olan ısı iletkenliği sayesinde bakır boru özellikle yerden ısıtma sistemlerinde çok verimli olmaktadır. Demir borulu sistemlerle karşılaştırıldığında ise ilk ısıtmada meydana gelen kayıplar çok aza inmektedir. Buna ısı geçirgenliğinin yanı sıra et kalınlığının da az olması yol açmaktadır.


7 - SÜRTÜNME KATSAYISI


Bakır boruların diğer tesisat borularına kıyasla iç yüzeyleri çok kaygan olduğundan küçük çaplı borularla bile randımanlı bir tesisat kurulabilmektedir. Bu sayede daha küçük pompalar kullanılmakta ve dolayısıyla enerji tasarrufu sağlanmaktadır.


8 - SAĞLAMLIK


Bakır borunun çekme mukavemeti diğer malzemelere göre daha yüksektir: tavlı borularda 200Mpa, sert borularda 300Mpa. İnşaatlarda oluşan zor şartlarda bile bakır boru önlem almadan kullanılabilmektedir. Ayrıca ateşten ve kemirgen hayvanlardan da etkilenmemektedir.


9 - BASINCA DAYANIKLILIK


Bu özelliği sayesinde bakır boru tesisatta basınç veya ısı kısıtlaması olmadan kullanılabilmektedir. Örneğin 22*1 ölçüsündeki bir bakır boru içindeki suyun 200 santigırat derece'ye çıkması halinde bile 16 bar'a dayanabilmektedir. Bu değerler boru çapı düştükçe daha da artmaktadır. Dolayısıyla zaman zaman 80 santigırat derece'yi aşması muhtemel kalorifer tesisatlarında bakır boru mükemmel netice vermektedir.


10 - ESTETİK


Bakır borunun ve bağlantı elemanlarının inceliği tesisata çok estetik bir görünüm sağlar. Bakır boru kolaylıkla boyanır.


11 - YANGINA DAYANIKLILIK


Metal olması sebebi ile bakır boru evlerde meydana gelebilecek yangın olaylarında etkilenmez. Bu konu maalesef plastik borulu sistemlerde büyük sorun teşkil etmektedir.


12 - ÇEVREYE DUYARLILIK


Bakır doğadan elde edilen saf bir madendir. Çevreye hiçbir zarar vermediği gibi tamamen geri kazanılan bir maddedir.


kaynak: internetten derleme
 
Kalorifer Tesisatı
Bakır boru kat kaloriferi tesisatı
Bina veya evlerde altyapı olarak kalorifer sisteminin kurulu olmadığı, sonradan mekan içinde kat kaloriferi sisteminin kurulması için en uygun , estetik ve sağlıklı tesisat yöntemidir.
Yerden ısıtma sistemi
büyük küçük tüm mekanlarda binanın alt yapı aşamasında önceden planlanarak yapılması gereken ısıtma sistemlerinden biridir.
Yerden dağıtma sistemi ( cross-link )
villa, konut ,okul gibi mekanlarda binanın alt yapı aşamasında planlanarak uygulanan bir sistemdir.Kısaca boruların bir merkezden her bir radyatör veya kullanma suyu musluklarına zeminde gizli olarak koruyucu kılıf içinde asıl borunun hattının çekilmesi işlemidir.
Acele etmeyin, doğru karar vermek için iyi bir araştırma yapın. Kuracağınız sistem evinizde yıllarca sizi ısıtacak ve konforunuzu sağlayacak. Teknolojiyi bilinçsiz kişilerin elinde ilkelleştirmeyin lütfen.....
Kalorifer tesisatının hangi malzemeye göre yapılacağına karar verirken dikkat etmeniz gereken unsurlar. Bize göre tesisat yöntemine karar verirken üç önemli etken var.
1. Binanın yada tesisatı yapılacak dairenin altyapı aşamasında mı? yada kullanılır halde mi? olduğu
2. Isıtma işleminin ne kadar süre ile yapılacağı. ısıtılacak mekanın günlük, haftalık, aylık kullanım süreleri.
3. Binanın izolasyon yapısı

Bina Altyapı İşleri Bitmiş ise;
Şartlar gereği radyatörlü ısıtma sistemi daha uygundur. Boruların açıkta gideceği düşünüldüğünde ya bakır borulu yada plastik borulu tesisatı tercih edeceksiniz.
Kat kaloriferinde plastik boru kullanımı : Plastik boru altyapı malzemesi olarak çok iyi malzemedir. Ancak boruların açıkta döşendiği durumlarda dezavantajları vardır. Zaman içinde gün ışığı plastik borunun polimer yapısını etkiler sertleştirir ve daha kırılgan yapar. Sıcaklıktan dolayı esneme yapar ve eğri görünümler oluşur. estetik yapıyı bozar. Boya tutmaz . Borular daire içinde çok dolaşacağı için çok fazla ek parçaları kullanılacaktır, çokça kullanılan plastik fittings su dolaşım hızını düşürecektir buda ısıtma konforunu düşürür.
Plastik boru tesisatı gizli yada beton altında yapılabiliyorsa daha avantajlıdır.
Kat kaloriferinde bakır boru kullanımı : bakır boru plastik boruya göre daha estetiktir. sıcaklıkla şekil bozulması olmaz. boyanabilir veya cilalanabilir. Fittingslerin su akışına gösterdikleri direnç çok daha düşüktür.Metal oldukları için dışarı ısı verirler ( azda olsa radyatör görevi yaparlar).
dikkat edilmesi gereken eğer boru açık balkon yada dış yüzeyden geçerse bu kısımları izolasyon ile muhafaza edilmesi gerekir.
Bakır boru tesisatı; açıktan, görülebilir durumda yapılıyorsa daha avantajlıdır.
Bina Altyapı Aşamasında ise;
Binanın inşaat aşamasında olduğu durum, tesisat gizli ve beton altında yapılabilecek durumda.
yerden ısıtma tesisatı : yerden ısıtma tesisatı gerekleri yerine getirildiğinde en avantajlı kalorifer tesisatıdır. yerden ısıtmada ; ısıtma işlemine başladıktan birkaç saat sonra konfor sıcaklığı sağlanabilir. birkaç saat geç ısınır birkaç saat geç soğur . bunu dikkate alırsak, yazlık gibi haftanın bir günü ikamet edilen yerlerde yada günün çok az saatlerinde ısıtılacak yerler için avantajlı olmayabilir. Sürekli kullanılan mekanlar için idealdir. Binanın izolasyon durumu iyi olması şarttır. Bina izolasyonu kötü ise sistem yüksek sıcaklıklarda çalıştırılacaktır, bu hem insan sağlığı hem tesisat için iyi değildir.
En ekonomik, en sağlıklı ve ortada hiç boru veya radyatör olmadığı için en estetik sistemdir. İzolasyon ve kullanım sürelerine göre karar vermek şartıyla.
Yerden dağıtma sistemi ( cross-link ): Radyatörlere giden sıcak su ve dönen soğuk su borularının koruyucu kılıf içinde döşenmesidir. Radyatörlü ısıtma sistemlerinde en iyi kalorifer tesisatı yöntemidir. Plastik borunun beton altında ömrü yüzyıllar ile belirtilir. Çok düşük ihtimalle de olsa borunun zarar görmesi halinde, kılıf içindeki boru çekilir ve yerine yeni boru itilir. borunun geçtiği yerleri kırıp açmak gibi yapıyı bozacak müdahalelere gerek yoktur.
Plastik PPRC  : inşa halindeki binada kullanma ve sıçak su için en iyi malzemedir. Biz plastik borunun altyapı malzemesi olarak çok iyi olduğunu bilmekle beraber, kalorifer tesisatında kullanımı için tasarlanmış yerden dağıtmalı ( croos-link plastik borulu ) sistemi tavsiye ederiz.

23 Mart 2013 Cumartesi

teesisat yağmur sulama tesisat hakkında

SABİT SİSTEM

YAĞMURLAMA SULAMA

MİKRO (DÜŞÜK DEBİLİ) YAĞMURLAMA

SİSTEMLERİ TANITIMI

Düşük debili yağmurlama sulama sistemlerinin; avantajları,

kullanımı, projelendirilmesi ve niçin uygulanması gerektiği

hakkında bilimsel veriler içerir.

 YAĞMURLAMA SULAMANIN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ VE SINIFLANDIRILMASI

 GENEL SINIFLANDIRMA

B. KULLANILAN EKĠPMANLAR

 POMPALAMA ÜNĠTESĠ

 BORULAR VEYA BORU HATLARI

 BAĞLANTI ELEMANLARI

 YAĞMURLAYICILAR (SPRINKLER)

 DĠĞER AKSESUARLAR (FITTINGLER)

C. AVANTAJLARI – DEZAVANTAJLARI

 SUYUN KORUNMASI

 TOPRAĞIN KORUNMASI VE ARAZĠNĠN KULLANIMI

 YAĞMURLAYICILARIN FARKLILIKLARI

 ĠġÇĠLĠK, ENERJĠ VE UYGULAMA AVANTAJLARI

 TOHUM ÇĠMLENDĠRME

 GÜBRELERĠN UYGULANMASI

 TOPRAK ISLAHLARI

 DONDAN KORUMA

 BÖCEK ĠLAÇLARININ VE YABANĠ OT KĠMYASALLARININ UYGULANMASI

 ÜRÜNLERĠN SERĠNLETĠLMESĠ

 DĠĞER KULLANIMLAR

 DEZAVANTAJLARI

D. PROJELENDĠRME

 MĠKRO SULAMA SĠSTEMLERĠNĠN KISACA SINIFLANDIRILMASI

 MĠKRO SULAMA SĠSTEMLERĠNĠN PROJELENDĠRĠLMESĠ

 SĠSTEMĠN KAPASĠTESĠ

 YAĞMURLAYICILARIN SEÇĠMĠ

 EK PARÇALARIN VE LATERAL BORULARIN SEÇĠMĠ- DĠZAYNI

 TALĠ HATLARIN SEÇĠMĠ VE DĠZAYNI

 ANA HATTIN SEÇĠMĠ VE DĠZAYNI

 FĠLTRASYON SĠSTEMĠNĠN SEÇĠMĠ VE DĠZAYNI

 POMPANIN SEÇĠMĠ VE DĠZAYNI

 ÖRNEK PROJE

A- GĠRĠġ

YAĞMURLAMA SULAMANIN TARĠHSEL GELĠġĠMĠ VE SINIFLANDIRILMASI

Yağmurlama Sulama:

Yağmurlama sulama, yağmur yağmasını simüle etmeye yönelik fakat suyun kayarak ve

derinlere sızarak kaybolmasını önleyen ve yağmur koşulları altında elde edildiği için aynı zamanda

eşit miktarda sulamaya imkan veren bir sulama sistemidir. Bu sistemde yüksek basınç altındaki

su küçük çaplı bir püskürtme ucuna gönderilir. Genellikle yüzey altı sulama yöntemleri için uygun

olmayan yağmurlayıcı kullanarak yüksek sulama verimliliği elde etmek mümkündür. Son derece

geniş bir aralıktaki ürünlerin sulamasında kullanılabilir.

Yağmurlama sulama yöntemi tüm gelişmiş ülkelerde yüksek su kullanımı ve uygulama

verimliliği, işçilik problemleri, zor arazilere uyum güçlüğü, don ataklarından kaçınma kabiliyeti,

gübreyi solüsyon içerisinde uygulama imkanı vermesinden ötürü yüzey/cazibe sulama

yöntemlerinin yerini almaktadır.

Bu yöntemde su orta ve yüksek basınç altında bir boru ağında taşınır ve yağmur gibi

püskürtülür. Sulama kontrollü koşullar altında kök derinliğine kadar yapılır ve gerekli miktarı

gereken zaman içerisinde vermek mümkündür. Su tasarrufu yaklaşık %30-50 seviyesindedir ve

bu sebeple bu yöntemi sık aralıklarla dikilmiş ürünlere uygulayarak (kıymetli ürünler) %50’den

fazla ilave alan sulama altına alınabilir. Yağmurlama sistemleri alüminyum boru bazlı veya

yüksek yoğunluklu polietilen (HDPE) bazlı yan parçalar ile birlikte kullanılmaktadır. Sistem farklı

uygulama oranlarını ve çap gereksinimlerini karşılayacak şekilde sunulur.

Tarihsel GeliĢimi:

Yağmurlama sulama ağırlıklı olarak 2. Dünya savaşının sonrasında, hafif portatif alüminyum

boruların piyasaya sürülmesi ile gelişim göstermiştir. Aynı zamanda geliştirilmiş yağmurlayıcılar ve

boruların hızlı bir şekilde ayrılmasını ve yeniden bağlanmasını mümkün kılan çabuk bağlantılarda

aynı zamanda piyasaya çıkmıştır.

Dünya Genelindeki GeliĢimi

Yağmurlama sulamanın büyük çapta gelişim göstermesi 1946’dan sonra gerçekleşmiştir.

Her ne kadar kesin veriler olmasa da, 1967 yılında Avrupa’da yaklaşık 2.6 MHa alan yağmurlama

ile sulanmıştır. 1967’nin sonunda, Amerika’da sulanan toplam alanın %17’sine tekabül eden

yaklaşık 3.0 MHa alan yağmurlama sulama ile sulanmıştır. Yağmurlama sulama ABD’de net

artışının neredeyse tamamını 1960 ile 1980 yılları arasında gerçekleştirmiştir. Yağmurlama ile

sulanan alan 1985 yılında yaklaşık 9 MHa idi. Her ne kadar yağmurlama sulama gittikçe artan bir

şekilde popülerlik kazanıyorsa da, dünya genelindeki sulama ağırlıklı olarak yüzey yöntemleri ile

gerçekleştirilmektedir. Bu yüzey sulama ile sulanan alanların yağmurlama sulama ile sulanan

alanların yaklaşık iki katı olduğu ABD için doğrudur.

Sistemin GeliĢimi:

Geniş çapta piyasaya sürülen olan ilk sistemler elle hareket ettirilen ek parçalara sahip ve darbeli

tipteydi, ardından düşük debili yağmurlayıcılar geldi. Daha sonraları, işçilikten ve sudan tasarruf etme

ihtiyacının artmasıyla, düşük debili ve benzer mesafelerde sulama imkanı sağlayan sabit sistemlerin

kullanımına gidildi. Büyük çiftliklere ve meyve bahçelerine kurulduğunda, bu sistemler yağmurlayıcının

özelliğine bağlı olarak, sıra arasına yerleştirilen plastik ek parçalardan, düşük akış oranına sahip

yağmurlayıcıdan ya da mini yağmurlayıcıdan meydana gelir. Büyük alanların; özellikle istenildiği zaman

istenildiği kadar sulama imkanı yapılması gereken alanların hızlı ve homojen bir şekilde sulanmasını

kolaylaştırmak için, hortum makarası yardımı ile serilip toplanabilecek küçük çaplı boruların (kangal)

kullanılmasıyla dizayn edilecek düşük debili sistemlere de sabit sistem denildi. Serme toplama işlemi

esnasında, asgari düzeyde işçilik gerektiren taşınabilir makine altmışlarda ve yetmişlerde geliştirilmiştir.

Aynı zamanda sabit sistem yağmurlama sisteminde çeşitli seviyelerde otomasyon uygulaması yapılmıştır.

En basit şekliyle otomasyon, istenen hacimde suyu taşımaya ve ardından otomatik olarak kapanmaya

ayarlı otomatik kontrol valflerinin kullanılmasıyla sağlanır. Daha gelişmiş bir seviyede, valfler önceden

belirlenmiş bir sıra ile çalışabilirler. Daha da karmaşık olanı ise arzu edilen programa göre valflerin

elektronik olarak açılması ve kapanması için alan kontrol ünitelerinin kullanılmasıdır.

GENEL SINIFLANDIRMA

Yağmurlama sistemleri sulama suyunun püskürtme düzeni baz alınarak aşağıdaki 2 ana tipte

sınıflandırılmıştır:

1. Döner baĢlık yağmurlama sistemi:

Bu da yine 3 kategoriye ayrılabilir.

- Geleneksel sistem / küçük döner yağmurlayıcılar.

- Boom tip ve kendiliğinden çalışan yağmurlama sistemi.

- Hareketli yağmur tabancası/büyük döner yağmurlayıcılar.

2. Sabit sistem (Delikli boru sistemi): Bu yöntem boru boyunca suyun basınçlı bir şekilde, boru

üzerine delme suretiyle takılmış (fitting malzemeler yardımıyla) spagetti borulara aktarılmasını ve

oradan da döner veya sabit olarak çalışan düşük debili yağmurlayıcılara iletilmesini sağlayarak sulama

imkanı sağlar. Bu sistem genellikle nispeten düşük çalışma basıncı (1 Kg/cm ) için tasarlanır. Saatte

1,25 ila 11 mm olan uygulama oranı aralığı çeşitli basınç ve ekim aralığı içindir. 3 tip püskürtme sistemi

vardır.

A) Sabit

B) Salınımlı

C) Döner

Taşınabilirlik özellikle baz alınarak yağmurlama sistemleri aşağıdaki tiplere ayrılır.

 Taşınabilir sistem

 Yerleşik set veya sabit sistem

 Yarı sabit system

B- KULLANILAN EKĠPMANLAR

Pompalama Ünitesi:

Yağmurlama sulama sistemleri suyu tarlaya püskürterek dağıtır. Su tarlaya basınç altında

pompalanır. Basınç suyu yağmurlayıcılara veya boru hattındaki deliklere ya da püskürtme uçlarına doğru

gitmeye zorlar ve bu basınç ile püskürtülür. Bazen arazinin eğimi boru hattında çekim basıncı

oluşturmak için yeterlidir ve birkaç yağmurlama operasyonu için merkezi bir pompalama ünitesi

kullanılır. Her bir çiftlik arazisi için sistemi çalıştırmak amacıyla yüksek devirli bir santrifüj veya türbin

pompası takılabilir. Ancak, her bir sistem için basınç bir pompalama ünitesi tarafından sağlanmalıdır.

Pompalama ünitesi genellikle bir santrifüj veya bir türbin tip pompadan, bir tahrik ünitesinden, bir emme

hattından ve taban vanasından meydana gelir.

Santrifüj pompası genellikle pompa girişi ile su yüzeyi arasındaki mesafenin sekiz metreden az

olduğu durumlarda kullanılır. Normal olarak santrifüj pompası suyu sulama kanallarından, drenaj

kanallarından, göllerden, göletlerden, nehir kanallarından veya sığ kuyulardan çekmek için kullanılır. Su

yüzeyine olan mesafe sekiz metreden fazlaysa veya su seviyesi büyük dalgalanmalar gösteriyorsa türbin

pompasının kullanılması önerilir. Tahrik ünitesi elektrik motorlu ya da dahili içten yanmalı motorlu

olabilir.

Türkiye’de pompa üretici firmalar, yağmurlama sulama sistemi için monobloklar dahil olmak üzere

istenen özelliklere sahip farklı tiplerde pompalar üretmektedir. Bu nedenle, çiftçi tarlası için toprak

tipine, ürüne, eğime ve kaynağın debisine bağlı olarak pompa setini seçebilir.

Borular veya Boru Hatları

Boru hatları genelde iki tiptir. Ana ve yanal ana boru hatları suyu pompalama ünitesinden tarlanın

birçok noktasına taşırlar. Bazı durumlarda suyu ana borulardan yanal borulara götürmek için yardımcı

ana hatlar bulunur (Manifolt). Yanal boru hatları ardından suyu ana veya yardımcı ana boru hattından

yağmurlayıcılara taşır. Bir yanal boru hattı üzerindeki yağmurlayıcıların sayısı birden otuzun üstüne

kadar değişiklik gösterebilir. Boru hatları sabit, yarı sabit veya taşınabilir olabilir.

Sabit boru hatları çelik, asbest (amyant), çimento, plastik veya sarılmış alüminyumdan yapılmıştır.

Yaygın olarak toprağa gömülürler böylelikle tarlada çalışırken kişiyi engellemezler. Taşınabilir boru hatları

ekseriyetle alüminyumdan imal edilmiştir ve genellikle bağlantı elemanları ile donatılmışlarıdır. Yağmur

sulama için asbest (amyant), çimento, çelik ve yarı güçlendirilmiş çimento beton, alüminyum boru,

polietilen gibi çeşitli materyallerden imal borular kullanılmıştır.

Bağlantı Elemanları:

Çelik borularla çelik bağlantı elemanları kullanılmaktadır. Dökme çelik bağlantı elemanları ağır ve

pahalıdır. Bir bağlantı elemanı iki boru ve boru ile fiting arasındaki bağlantıyı sağlar. Temelde bir bağlantı

elemanı şu özelliklere sahip olmalıdır: i) yeniden kullanılabilir ve esnek bir bağlantı sağlamalıdır; ii)

basınç altında bağlantı kısmından sızdırmamalıdır; iii) basınç altında otomatik olarak tahliye olmalıdır; iv)

basit ve kolay şekilde ayrılmalı ve bağlanmalıdır. v) hafif, paslanmaz, dayanıklı olmalıdır.

Bağlantı elamanları alüminyum çelikten veya dökme çelikten imal edilmiştir; bilyeli ve soketli,

sadece bilyeli veya küresel olarak sınıflandırılır. Bağlantı elemanındaki kilit aparatı helezon yaylı, kancalı,

kilitli veya kelepçeli olabilir. Bir bağlantı elemanı düz olabilir veya yağmurlayıcı bağlantısı için konulmuş

bir yükseltici çıkışa sahip olabilir. Sürgülü bağlantı elemanı ile ilgili en sık görülen problem su kaçağı ve

bağlantı elemanının kayarak borudan çıkmasıdır.

Yağmurlayıcı:

Yağmurlayıcılar döner veya sabit olabilirler. Döner olanlar çok geniş bir uygulama oranına ve

aralığına uyum sağlayabilir. Yağmurlayıcılar yaklaşık 10 ila 70 m mesafede etkilidirler. 16 ila 35 m

mesafedeki sulama aralığı çoğu çiftçi için en pratik sulama mesafesi olarak kabul edilir. Sabit sistem

yağmurlama ürünleri, firmaların teknolojisine göre, %90 homojen sulama verimliliği göz önüne alınarak,

istenilen mesafelerde daha düşük debilerde sulama imkânı tanımaktadırlar.

Sabit yağmurlayıcılar yaygın olarak küçük çimenliklerin, bütün açık tarla ürünlerinin ve bahçelerin

sulanması için kullanılabilecek geniş bir yelpazeye sahiptirler. Yağmurlayıcı performansını rüzgâr, basınç,

püskürtme ucu, yükselticiler, vs. gibi birçok faktör etkiler.

Diğer ek parçalar :

Aşağıda yağmurlama sisteminde kullanılan bazı önemli fitingler ve aksesuarlar verilmiştir.

a) Su Ölçekleri (Sayaçlar): Dağıtılan suyun hacmini ölçmek için kullanılır. Köy bazlı sulama

projelerinde, sulama suyu normalde ölçülmediği ve kullanıcılar suladıkları alana göre ödeme

yaptıkları için; bu sistemi gerekli su miktarını sağlayacak şekilde çalıştırmak amacıyla gereklidir.

b) Flanş, pompa ve emme dağıtımına uygun şekilde bağlamak için bağlantı elemanları ve nipel,

c) Basınç Göstergesi (Manometre): Suyu eşit bir şekilde dağıtmak için yağmurlayıcının istenilen

basınçta çalışıp çalışmadığını bilmek için gereklidir. Bir pivot tüpüne sahip taşınabilir bir gösterge

seti operatörün kullanımda olan yağmurlayıcı püskürtme ucundaki yağmurlama basıncını

okumasına imkan verir.

d) Dirsekler, T borular, daraltıcılar, eklemler, su ağızları, kelebek vanalar ve tıpalar ve istavroz

parçalar gerekli boyutlarda alüminyum, PVC ve PE malzemelerden üretilmiştir.

e) Gübre aplikatörleri (Gübreleme Pompaları): Bunlar çeşitli ebatlarda bulunurlar. Gübreyi sıvı

halde istenilen oranda yağmurlama sistemine enjekte ederler.

C-AVANTAJLARI – DEZAVANTAJLARI

AVANTAJLARI:

Etkili sulama sistemi demek, ürünün kök bölgesinde yeterli ve sürekli toprak nemi bulunmasını

sağlamak için toprağın ihtiyaç duyduğu doğru su miktarını vermesi demektir. Asgari su, arazi, güç ve

işçilik sarfiyatı ile birlikte makul bir maliyeti olmalıdır. Sabit sistem yağmurlama sulama bu açılardan

önemli bir katkı sağlar. Yağmurlamanın yüzey sulama yöntemlerine göre avantajı mekana ve zamana

göre farklılık gösterir. Tabii ki, her çiftliğin ihtiyacı birbirinden farklı olduğu için bazı durumlarda yüzey

yöntemleri daha cezp edici olabilir. Bir çiftlik için en çok hangi sulama tipinin tatmin edici olduğuna karar

vermek için tüm gerçekleri göz önünde bulundurmak gereklidir.

Arazinin ve suyun kullanımı dikkate alındığında sabit sistem yağmurlama sulama yönteminin

avantajları aşağıda verilmiştir. Bunlar dört kategoriye ayrılır:

a) Suyun korunması

b) Toprağın korunması

c) Ürün sağladığı faydalar

d) işçilik enerji ve uygulama faydaları

a) Suyun korunması:

Özellikle yüzey sulama yöntemi için son derece ters olan koşullar altında büyük tasarrufların

yağmurlama sulama ile elde edileceği bir gerçektir. Türkiye’de halen kullanılan yüzey sulama

yönteminde yaklaşık %15- 20 oranında su arazideki sızıntı ve buharlaşma ile kaybolmaktadır. %30–50

oranında su ise, yüksek debini etkisi ile yüzey akışı ve drenaj ile kaybolur. Ayrıca, yüzey sulama

yönteminde suyun tüm yerlere eşit olarak uygulanması mümkün değildir, oysa yağmurlama sulamada

sistem %60–70 oranında eşit bir dağıtım yapacak şekilde dizayn edilebilir. Bu nedenle yüzey sulamadan

yağmurlama sulamaya geçerek aynı su miktarı ile sulanan alanın büyüklüğünü bir buçuk ila iki kat

artırmak mümkündür. Yüzey sulamada verimlilik sadece %35–50 iken yağmurlama sulamada bu oran

yaklaşık %75-80’dir.

Sabit sistem yağmurlama da ise;

Sistemde kullanılan yağmurlayıcıların tükettiği su miktarı, yüksek debili yağmurlama

sulamada kullanılan yağmurlayıcıların tükettiği su miktarına kıyasla 3–6 kat daha düşüktür.

Bu da arazide 3–6 kat oranında fazla yağmurlayıcının aynı anda çalışmasına olanak sağlar.

Aynı oranda daha uzun sürede suyu toprağa yavaş yavaş verir. Yağmurlayıcının suyu

püskürtme hızı ve debisi daha düşük olduğundan ve toprağın suyu emmesine zaman tanıdığından

ötürü; drenaj ve yüzey akışı ile su kaybı sıfırdır. Hidrant sistemleri ile suyun taşındığını

düşünürsek, iletim borularında ve taşıyıcı borularda da su kaybı sıfır olacaktır.

Bu hususlar göz önüne alındığında sadece yağmurlayıcıda serpme esnasında oluşacak

buharlaşma ve rüzgâra bağlı olarak kaybolacak su dışında kaybımız sıfırdır.

Sabit sistem (düşük debili) yağmurlama sistemlerinde sulama verimliliği yukarıda ki hususları

göz önüne aldığımızda %85–95 arasındadır.

b) Toprağın korunması:

Araziler iki kategoriye ayrılır; yüzey sulama ile sulanamayan araziler ve sulanabilen fakat yüzey

sulamada açık kanallar tarafından doldurulan diğer araziler.

İlk kategoride yer alan arazi çeşitleri :

1) Kabul edilebilir bir maliyetle yüzey sulama yöntemleri için düzleştirilemeyen düzensiz ve derin

çukurlu topografiye sahip araziler.

2) Yüzey sulama yöntemlerinin aşırı erozyona sebep olacağı veya su uygulamanın yüksek maliyet

gerektirdiği dik araziler.

3) Çekim kanallarının ulaşamadığı izole edilmiş yüksek araziler.

4) Yüzey sulama yöntemi kullanıldığında suyun derinlere sızması sebebiyle aşırı kayıpların meydana

geldiği ince veya gözenekli toprağa sahip araziler.

Yukarıdaki toprakların tümünde, sabit sistem yağmurlama sulama verimli bir şekilde kullanılabilir.

Bu yöntemin kullanılmasıyla, toprak erozyonu problemi, sulama sırasında toprak pekişmesi olmayacak,

arazi yapısını düzleştirmek gerekmeyecek, kanal açılması yüzünden arazi kaybı olmayacak (yüzey

sulamada olduğu gibi) ve alkali ve diğer tuzların filtrelenmesi kontrol edilecektir. Genel olarak, düzgün

şekilde uygulanan yağmurlama sulamanın etkisi toprağa zarar vermiyor gibi görünmektedir ve bazı

açılardan yağmurlama sulama yüzey sulamaya göre daha faydalıdır. Ancak hafif eğimli arazilerde

yağmurlama sulamada kullanılan yüksek debili yağmurlayıcıların, çarp etkisi ve yüzey akışı yoluyla

toprak katmanlarında hareketliliğe sebep olduğu bilinmektedir.

Ancak sabit sistem yağmurlamalarda düşük debi ile düşük mikron çapındaki taneciklerin toprak

üzerine serpilmesi sayesinde toprakta herhangi bir hareket gözlenmemiştir. (Düşük debili

yağmurlayıcıların farklılıkları, UTAH Eyalet Üniversitesi, A.B.D. Nisan 1985)

Yüzey sulama yönteminde kanal açma ve set kurma yüzünden kaybedilen alan yaklaşık %18-20’dir

ve bu arazi yağmurlama sulama ile verimli bir şekilde kullanılabilir. Yağmurlama sulamada boru aktarım

işlemi için, işçilerin yürüyebilecekleri kanal bırakmadan ötürü kayıp ortalama %5–10 arasında

değişmektedir. Sabit sistem yağmurlama da bu kayıp tarla içerisine girilmeye gerek duyulmayacağı için

sıfırdır.

c) Ürüne sağladığı faydalar:

Sabit sistem yağmurlama sulama ile toprağın nemi en iyi seviyede muhafaza edilir, çünkü araziye

sabit olarak kurulmuş sistem istenildiği anda istenildiği miktarda su uygulamasına imkân tanır. Böylece

bitkisel ürünlerin (Buğday) yetiştirilmesinde avantaj olabilecek çok büyük çaplı tarlalar kullanılabilir hale

gelir. Ürünlerin kalitesi iyileşir. Taneciklerin mikron çapının küçük olmasından ötürü, vejetatif

kısımlarında görülebilecek mercek etkisi sonucu oluşacak güneş yanıkları yağmurlama sulamaya kıyasla

daha azdır.

Don korumasında yardımcı olur. Düşük debili olduğu için daha fazla alanda dondan koruma sulaması

yapmak mümkündür. Hatta yağmurlayıcı firmalar teknolojileri doğrultusunda debiyi istenildiği zaman 3

kat azaltıp artırılabilecek nozzle (meme) sistemleri geliştirmişlerdir. En düşük nozzle çaplarını kış

aylarında kullanarak operasyon sayısını azaltmak ve dondan koruma uygulamalarında kullanmak

mümkündür.

Su ürünlerin üzerine püskürtüldüğü için, ürünlerin serinlemesini sağlar. Bu sistemde, gübreler ve

tarım ilaçları suyla karıştırılıp uygulanabilir ve bundan dolayı ürünlerin yetiştirilmesi için uygulama

verimliliği yüksek debili yağmurlama sulama yöntemi ile kıyaslandığında daha da artar. Nedeni, özellikle

vejetatif kısımdan bitki besleme imkanı sağlayan piyasada yaprak gübresi olarak bilinen gübrelerin,

küçük mikron çapında su tanecikleri ile birlikte uygulanmasında, hem gübre tasarrufunun olduğu hem de

verimliliğin arttığı gözlemlenmiştir.

d) ĠĢçilik, enerji ve uygulama faydaları

Yağmurlama sulama otomatiktir ve her üç veya dört saatin ardından yanal boruların yerinin

değiştirilmesi gerekir. İşçilik gereksinimlerini sistemde salma sulamaya göre azaltır. Ayrıca sabit sistem

yağmurlama uygulamalarında işçilik maliyetini sıfıra indirmek mümkündür. Arazi sahibinin vana açıp

kapaması suretiyle sulama ve kimyasal uygulamasına olanak sağlayan bu sistemin damlama sulama

sisteminden dahi daha az işçilik gerektirdiği bilinmektedir.

Damlama hatlarında sürekli tıkanma kontrolünün elle yapılması, tıkanan yerlere sürekli ekleme

yapılması, serme ve toplama işçiliği göz önüne alındığında sistemler arasındaki fark rahatlıkla görülebilir.

Salma sulama ile büyük alanlar da tuzluluk, alkalilik ve su yerleştirme problemleri sebebiyle toprakda

verimlilik kaybolmaktadır. Bundan dolayı yüksek ürün çeşitliliğinin ve gübrelerin ve zirai ilaç kontrol

tedbirlerinin kullanımında büyük bir ilerleme kaydetmek için, tetikleyici faktör sulamadır. Sabit sistem

yağmurlama sulama sisteminin kullanımı; yüzey akışı olmaksızın ihtiyaç halinde yıkama sulama

yapılabilmesine, (tuzluluğun giderilmesi için) farklı nozzle seçeneklerini değiştirerek bitkilerin istedikleri

miktarda sulama imkânı olmasıyla farklı ürünler yetiştirilebilmesine imkan sağlar.

Sabit sistem yağmurlama sulamayı kullanan çiftçiler, arazilerinin daha az böcek istilasına uğradığını

ve hastalıkların azaldığını böylece bitki koruma maliyetlerinin de azaldığını bildirmektedirler. Gübre de

işçilik maliyetlerini kısacak şekilde bu yağmurlama sistemi ile uygulanabilir. Bu avantajların kümülatif

etkisi yeni bir ekili alan oluşturulduğunda sabit yağmurlama sisteminin doğru uygulandığı alanlarda,

sistem birkaç sezon içerisinde kendi masrafını çıkarabilmektedir. Salma sulama, taşımalı yağmurlama

yöntemlerine göre çok daha ucuz olabilir, çünkü arazi düzleştirme ekstra maliyet demektir, boru taşıma

minimum üç kişilik bir işçilik gerektirir, su kayıplarına bağlı olarak bitkiye verilmesi gereken suyu vermek

amacıyla daha çok enerji tüketimi olmaktadır.

Yağmurlama sulamaya kıyasla, sadece drenaj ve yüzey akışı sonucu kaybolan %20’lik su miktarı

aynı zaman da %20’lik enerji demektir.

ÖRNEK: Üç parselin her birine 3’er saat aktararak su veren, toplamda 9 saat yüksek debili

yağmurlama sulama uygulayan bir çiftçinin arazisine; Sabit sistem yağmurlama ile üç parsele aynı anda

su vermek mümkündür. Bu üç parselde tansiyometre ile yapılan ölçümlerde 7,5 saatte diğer sistemle

aynı oranda su miktarına ulaşıldığı gözlenmiştir. Sebep su kaybının sıfır olmasıdır. (Nevşehir Ziraat

Odası, Sistem Denemesi, Nisan 2008) Buda yaklaşık %15’lik bir enerji tasarrufu anlamına gelmektedir.

Kırılma dalgaları sırasında donmuş toprağı yumuşatarak koruma sağlar. Ayrıca sabit yağmurlama

sulamanın çalışma süresinin düzgün şekilde ayarlanabiliyor olması hem az hem de çok miktarda suyu

verimli bir şekilde uygulamak için kullanılabilir. Bu salma sulamaya göre çok daha yüksek düzeyde bir

verim elde eder.

Yukarıda bahsetmiş olduğumuz avantajlara ilave olarak, yağmurlama sulama ayrıca aşağıda

belirtilen uygulamalar içinde kullanılmaktadırlar.

Tohum çimlendirme

Ürün standardı ve çimlenme süresinin istikrarı birçok üründe, özellikle sebzelerde ekonomik önem

taşımaktadır. Sabit yağmurlama sulama sistemi ekimin ardından hafif bir su uygulaması ile genellikle

yeterli tohum çimlenmesini sağlamaktadır.

Yüksek teknolojik firmaların bünyesinde bulundurdukları, %90 ve üstü değerlerde homojenite ile

sulama imkânı sağlayan yağmurlayıcıların kullanımı, hem ürün yetiştirilmesinde hem de çimlenmede

homojenite oranlarının artırılmasında başlıca etmendir. Ürün standartlarının hepsinin eşit olması, özellikle

sebzelerde pazar değerini %20-50 arasında artırmaktadır.

Gübrelerin uygulanması

Çözünebilir gübrelerin sabit yağmurlama sistemi ile uygulanması hızlı, ekonomik, kolay ve etkilidir.

Asgari düzeyde ekipman gereklidir ve gübreyi sulama suyuna ekleyecek aparatın kurulmasının ardından

sulanan ürün mekanik uygulama gerektiren sistemlerden daha az etkiyle gübrelenebilir. Sabit

yağmurlama sulama sistemlerinin gübre dağıtımında kullanılmasının birkaç avantajı vardır. İlki, hem

sulamanın hem de gübrelemenin tek bir seferde halledilebilmesi. İkincisi, su ve gübre dağıtımının eş

zamanda yapılabilmesidir. Buda ürün standardının yakalanabilmesi ile pazar değeri yüksek ürünler

yetiştirmeye olanak sağlayacaktır.

Toprak ıslahları

Asitler, kireç ve resinler gibi çözünebilecek kimyasallarla toprağın ıslahı uygulamaları, sabit

yağmurlama sistemi vasıtasıyla uygulanabilir. Kullanılan yöntem çözünebilir gübrelerin eklenmesi için

kullanılanla aynıdır.

Dondan korunma

Sabit yağmurlama sulama sistemleri dondan korunmak için de kullanılmaktadır. Sıradan sistem

herhangi bir yanal hat düzeneğinin kapsayabildiği alanla sınırlıdır. Bu nedenle, önceden belirlenmiş

aralıklarla daha fazla yanal hattın ve yağmurlayıcının eklenmesi gereklidir ki su kaynaklarının kısıtlı

olması genellikle bu uygulamaya imkân tanımaz. Böylelikle dondurucu soğuklarda tüm alan ince bir su

buğusuyla kaplanabilir. Bu yöntem domates gibi diğer sebze ürünleri için, don riski olan bölgelerde

başarılı bir şekilde kullanılmıştır.

Ürünlerin serinletilmesi:

Birçok ürün meyva verme dönemi boyunca aşırı derecede yüksek hava sıcaklıklarından ciddi şekilde

olumsuz etkilenir. 35C’nin üzerindeki sıcaklık çiçeklerin solmasına veya turunçgillerde tohum ve meyve

dökmesine sebep olabilir ve birkaç gün boyunca 38C’nin üzerinde seyreden sıcaklıklar üzümün %80

oranında kaybedilmesine sebep olabilir. Düşük uygulama oranıyla zaman ayarlı püskürtme yapan

yağmurlama sistemleri ortamın hava ve yaprak sıcaklığının en az 5–10C düşmesine yardım edecektir.

Ürün kayıpları böylelikle en aza inebilir ve meyva kalitesi istikrara kavuşabilir. Ürünlerin yağmurlayıcı ile

serinletilmesi tam kapsamlı bir sistem gerektirir, fakat dona karşı korumanın aksine su kesintili olarak

uygulanabilir (15 dakika kapalı, 15 dakika açık), böylece sudan tasarruf sağlar.

Diğer kullanımlar:

Yağmurlama sulama ekipmanının çiftlikte ve diğer başka yerlerde çok sayıda diğer kullanımları

mevcuttur. Aşağıda bunlardan bazıları verilmiştir.

1) Çiftlik ve kümes hayvanları yetiştirme alanlarının serinletilmesi,

2) Yangın koruması

3) Toprak dolguların pekişmesi için su dağıtımı

4) Toz kalkmasını önleme

5) Sis kürü

DEZ AVANTAJLARI:

Sabit yağmurlama sulama sisteminin uygulanmasını büyük oranda etkileyen belirli sınırlayıcı

faktörler vardır. Bunlardan en önemlisi rüzgârdır. Dikkatli şekilde planlanmış bir dağıtım şekli rüzgâr

tarafından tamamen bozulabilir. Rüzgâr koşulları sistemin projelendirilme esnasında yapılacak dizaynda

göz önünde bulundurulmalıdır. Eğer hâkim rüzgâr tek bir taraftan sürekli olarak esiyorsa, operasyon

süreleri bu husus göz önüne alınarak planlanmalıdır. Genellikle rüzgârın hâkim olduğu tarla yönüne sıfır

konumda açı ayarlı yağmurlayıcılar kullanılarak parsellerin her birinde eşit sapma sağlanmalıdır.

Yumuşak meyvelerin olgunlaşması püskürtmeden korunmalıdır. Ekipmanın en ekonomik şekilde

kullanılması için sabit bir su beslemesi gereklidir. Su temiz olmalı ve içerisinde kum ve büyük oranda

çözünmemiş tuz bulunmamalıdır.

Bakteriyel ve mantar etmenlerinin risk oluşturduğu yüksek nemli bölgelerde, bu tip zararlılara karşı

düzenli koruyucu pesti sit uygulaması veya ortamdaki nemi yükseltmeyecek bir sulama sistemi tavsiye

edilmelidir. (Damlama sulama sistemi)

Tek stigmalı (tek çekirdekli de diyebiliriz. Örn: Şeftali) meyve çeşitlerinde çiçek zamanında dondan

koruma sulaması yapmak, stigma üzerindeki çiçek tozlarının yapışmasını sağlayacak jelimsi sıvının

yıkanmasına sebep olur. Buda döllenmeyi olumsuz etkileyerek meyva tutumunda sorun teşkil eder.

Tuzlu su ile yağmurlama sulama uygulaması yapmak, yaprak yanmasına sebep olabilir.

Üreme organları yıkanabilir veya açıkta kalabilecek bitkilerde yağmurlama sulama tavsiye

edilmemektedir. Kullanımı zorunlu ise döllenme zamanında üstten sulama yapmayacak şekilde sulama

programı yapılması gerekir.

D-PROJELENDĠRME

Uygun performansı ve faydayı sağlamak için mikro sulama sisteminin kullanışlı bir şekilde dizayn

edilmesi şarttır. Her bir sulama sistemi tarımsal iklim faktörleri, ürün fizyolojisi, toprak özellikleri, su

kaynağı ve diğer mühendislik faktörleri göz önünde bulundurularak dizayn edilmelidir.

MĠKRO SULAMA SĠSTEMLERĠNĠN KISACA SINIFLANDIRILMASI

Genel olarak mikro sulama sistemi damlatıcı ve sprinklerin özelliklerine, işlevine, yapısına ve

mekanizmasına bağlı olarak dört sınıfa ayrılır.

1. Online Damla Sulama Sistemi

2. Inline Damla Sulama Sistemi

3. Mikro Jet / Püskürtme Sistemi

4. Mikro Yağmurlama Sistemi. (Sabit sistem yağmurlama)

1. Online Damla Sulama Sistemi:

Bu tipte damlatıcılar ürünün kök bölgesini kaplamak için tespit edilmiş olan aralıklarla yerleştirilir.

Birçok meyve çeşitlerinde, geniş aralıklarla dikilen ürünler için son derece uygundur. İstenilen sulama

alanına damlatıcılar, kör boru dediğimiz boruların üzerine dışarıdan takılır.

2. Inline Damla Sulama Sistemi:

Bu sistemde damlatıcılar borulara üretim sürecinde düzenli aralıklarla takılır veya yerleştirilir

ya da kaynaklanır ve su damla şeklinde çıkar ve toprak yüzeyinde veya yüzeyin altında

ürünün kök bölgesinin etrafında sürekli ıslak bir şerit oluşturur. Sistem sıra üzerine ekilen

tek yıllık bitkiler (mısır, domates, pamuk) ve bağ, narenciye, nar vb. gibi sıra üzeri

mesafeleri çok fazla olmayan çok yıllık bitkiler için uygundur.

3. Mikro Jet / Püskürtme Sulama Sistemi:

Bu sistemde su yüzeyin tamamına veya bir kısmına 0,5 m’den daha az yükseklikten veya

ürünlerin etrafındaki hava yardımıyla düşük bir açıdan sprey şeklinde uygulanır. Herhangi bir

hareketli parça içermez ve damlatıcılara kıyasla daha yüksek bir debiye ve kapsama alanına

sahiptir. Sistem Mango, Portakal, Limon, kesme çiçek, vb. gibi bahçe-sera ürünleri için

uygundur. Ayrıca suyun infiltrasyon oranının çok yüksek olduğu kumlu toprak için de

uygulanabilir.

4. Mikro Yağmurlama Sistemi

Tıpkı Mikro Jet gibi, suyu 1 m’den daha az bir yükseklikten püskürtür ve hareketli parçalardan

oluşur. Böylelikle damlatıcılardan ve mikro jetlerden daha yüksek bir debiye ve daha büyük bir

kapsama alanına sahip olur. Bu nedenle fidanlıkların, çimenliklerin, çimlerin ve geniş alana

yayılmış ürünlerin sulanması için, aynı zamanda infiltrasyon oranının çok yüksek olduğu kumlu

topraklar için de uygundur. Yumrulu kök bitkileri hafif bünyeli toprakları istedikleri için; havuç,

patates, şeker pancarı vb. ürünlerde kullanımı oldukça yaygındır. Sıralı ekilemeyen yonca gibi

yem bitkileri ve tahıl (ekin) sulanmasında da üreticinin vazgeçemediği yöntemlerden birisidir.

Mikro Yağmurlama Sisteminin (Sabit sistem yağmurlama) Projelendirilmesi

Dizayn Hedefleri

 Bitki su ihtiyacını ihtiyaç duyulduğu zamanda, maksimum sulama randımanı ile homojen bir

şekilde karşılaması,

 Bitkiye verilecek gübre ve ilaçların sistemden uygulanabilirliğinin sağlanması,

 Kontrolü kolay ve basit olması,

 Yatırım ve işletme maliyetlerinin ekonomik olması,

 Enerji tüketimi ve bakım maliyetlerinin düşük olması

Dizayn Girdileri:

Her bir bitkiye suyun belli bir miktarda ve eşit şekilde uygulanmasını hedeflediğimiz için, aşağıda

açıklandığı gibi verilerin toplanması etkili bir mikro sulama sisteminin dizayn edilmesi içi ön koşuldur.

 Arazi hakkında bilgiler : Arazinin alanı, haritası, topografik şekli, içinde yer alan yol, ev,

kanal, dere yatağı, vb. alanlar.

 Su Kaynağı : Kaynağın türü (Kuyu, kanal, göl vb.), maksimum/minimum debisi,

kullanma süresi, tarlaya uzaklığı, statik ve dinamik seviyesi. Su kaynağının elde edilebilirliğinin

değerlendirilmesi.

 Tarımsal Detaylar : Ürün çeşidi, sıra arası-sıra üzeri mesafeler, münavebe bitkileri;

ekim/dikim yönü; tip, çeşitlilik, çok yıllık bitkilerin yaşı, su gereksinimi, ürün fizyolojisi.

 Coğrafi Konum : Enlem, boylam, deniz seviyesinden yükseklik

 İklimsel Veriler : Maksimum-Minimum sıcaklık, nispi nem, yağmur rejimi,

rüzgâr hızı, solar radrasyon.

 Toprak ve Su Bilgileri : Toprak ve su örneklerinin fiziksel ve kimyasal analizi.

Toprağın sınıfı, toprak derinliği, infiltrasyon hızı; sulama suyunun kalitesi, içerdiği ağır metaller

ve tuzlar, vd.

 Çiftçinin Talepleri : Günlük çalışma süresi, maksimum sulama aralığı, elinde

mevcut kullanılabilir malzemeler, ekstra talepler.

Yukarıdaki parametreleri dikkate alarak, uygun bir mikro sulama sistemi aşağıda verilen

adımlara göre dizayn edilmelidir:

1. Sistemin Kapasitesi

2. Yağmurlayıcıların seçimi

3. Lateral boruların ve ek parçaların seçimi

4. Tali hatların seçimi

5. Ana hatların seçimi

6. Filtrasyon sisteminin seçimi

7. Pompa ünitesinin seçimi

1. Sistemin Kapasitesi

Bitki su tüketimi ve seçilen sulama sisteminin randımanı (sulama kayıpları) göz önünde

bulundurularak, sulanacak alanın toplam su ihtiyacı hesaplanır. Mevcut su kaynaklarının bu

ihtiyacı karşılayıp karşılayamadığı kontrol edilir. Günlük sulama süresi, çiftçinin talebi

doğrultusunda günlük 20 saati geçmeyecek şekilde hesaplanır. Sulama birliklerinden su alan

üreticilerin hangi periyotlarda ve ne kadar süre ile su alabildikleri hesaba katılır. Bitki su tüketimi,

toprak ve iklim özellikleri göz önünde bulundurularak; su ihtiyacının en yüksek olduğu dönemdeki

sulama aralığı belirlenir.

Örneğin; 100 Da buğday tarlasına sabit sistem yağmurlama tesis edilmek isteniyor.

Konya’da buğday günlük su tüketimi ETc (max)= 4,6 mm’dir. Kuracağımız sistemde sulama

randımanı %75’dir. Buna göre 100 Da tarla için toplam su tüketimi (En yüksek dönemde) =100 x

%25 x 4,6 = 575 m³/gün. Şayet günlük 18 saat sulama yapılabiliyorsa, (575 / 18 =) 31,94 m³/h

kapasiteli bir su kaynağı, sulama ihtiyacını karşılayacaktır.

(Önemli not: Sulama randımanı ılıman bölgelerde %75, sıcak bölgelerde %70 olarak

alınabilir.)

Mevcut su kapasitesi su ihtiyacını karşılamaya yetmediği taktirde, üretici bilgilendirilerek

ya ek su kaynağı yaratması istenir; ya da mevcut su kaynağı ile sulanabilecek tarla üzerinde

projelendirme yapılır.

2. Yağmurlayıcıların Seçimi

Farklı debi oranlarına, özelliklere, işlevlere, karakteristiklere ve farklı ürünlere uyum

bakımından çok çeşitli sayıda yağmurlayıcı mevcuttur. Yağmurlayıcıların seçimi ürünün en yüksek

su ihtiyacına, yaşına ve kök bölgesine, toprak tipine, topografiye, toprağın su tutma kapasitesine

ve infiltrasyon oranına, hidrolik iletkenliğine, ortalama ömrüne ve maliyet ekonomisine bağlıdır.

İdeal ya da mükemmel su dağılımı sağlayan yağmurlayıcılar aşağıdaki şartları yerine

getirmelidir:

 Ucuz ve dayanıklı olmalıdır.

 Kurulum ve toplanması kolay olmalı.

 Taşıma ve depolanması sorunsuz olmalı.

 Sistem maliyetini düşük tutmak için nispeten düşük debi oranına sahip olmalıdır.

 İşletme maliyetinin düşük olması için minimum basınçta çalışabilmeli,

 Yüksek emisyon istikrarına (%90) ve düşük değişim katsayısına (DK %5) veya ISO standardına

sahip olmalıdır.

 Tıkanmaması için nispeten büyük kesit alanına ve akış yoluna sahip olmalıdır.

 Tercihen türbülans akış yoluna ve basınç tahliye özelliğine (mümkünse) sahip olmalıdır.

 Her an uygulanırlık alanında işlevsel olmalıdır.

 Suyu dağıtış oranları, homojenite değerleri, kullanım mesafesine göre birim alana verdikleri su

miktarları ve nozzle (meme) performans testleri; konularında yetkin üniversite vb. kurumlarca

teste tabi tutulmuş olmalı ve bu sonuçlar son kullanıcıya bilgilendirilme amaçlı sunulmalıdır.

 %85’in altında su dağılım kapasitesi olan yağmurlayıcılar, heterojen sulama yapacağı için proje

kapsamı dışında tutulmalıdır.

 Homojen sulamayı üreticinin manuel olarak bozmasına imkan tanıyan; kırıcı, vida, hareketli

demir çubuk vb. aparatlar içermemelidir.

 Temel yağmurlama sulama prensiplerinden örtme şeklinde dizayn edilmeli ve üretici

firmanın bu mesafelerdeki performans testleri sonuçları baz alınmalıdır.

3. Ek Parçaların ve Lateral Boruların Seçimi - Dizaynı

Lateraller suyu tali hattan taşıyan ve yağmurlayıcıları besleyen iletim hatlarıdır. Yağmurlayıcılar

ürünün gereksinimine göre belirlenmiş olan aralıklarla takılabilirler. Lateral boru üzerindeki,

yağmurlayıcı aralıkları ve debisi, sistem dizaynında belirlenmelidir. Ek parçalarda basınç değişimi önemli

olduğu için, kafadaki sürtünme kayıplarının ek parçalarda uygun şekilde değerlendirilmesi yüksek bir

eş dağıtım sağlamak için gereklidir. Sistemdeki %5 ila 20 basınç değişimi ve %5 ila 15 debi değişimi

aralık dahilinde tutulmalıdır. Boyut, izin verilen uzunluk ve sürtünme kayıpları üreticinin kendi

spesifik yağmurlayıcısı için sağladığı nomogramlar veya tablolar ve dizayn kılavuzları ile

belirlenmelidir.

4. Tali Hatların Seçimi & Dizaynı

Tali hat, suyu ana hattan taşıyan ve lateral parçalar boyunca dağıtan bir iletim kanalıdır (PVC /

HDPE). Boyut, uzunluk ve sondaki sürtünme kayıpları üretici tarafından sağlanan nomogramlar veya

tablolar ve dizayn kılavuzları belirtilen dizayn toleransları içerisinde tutularak belirlenmelidir.

5. Ana Hattın Seçimi ve Dizaynı

Ana hatlar suyu kaynağından tali hatlara taşıyan bir iletim kanalıdır. Ana hattın boyutu, içerisinden

akacak olan suyun miktarı, ana hattın uzunluğu, arazinin eğimi, suyun hızı, emniyet parametreleri,

maliyet ekonomisi ve üretici tarafından sağlanan nomogramlar dikkate alınarak belirlenmelidir. Ana

hat dizayn edilirken aşağıdaki hususlar göz önünde bulundurulmalıdır:

Ġzin Verilen Su Hızı Saniyede 1,5 – 2,5 metre aralığın da olmalıdır.

Sürtünme Kayıpları Borunun her 1000 metresinde 5-20 metre ile

sınırlandırılmalıdır. Pompanın çıkış gücüne göre değişebilir.

Yağmurlayıcının uygun homojenitede sulama yapacağı basınç isteğine

göre değişebilir.

Ekonomik Boyut Düşük başlangıç yatırımı, düşük yıllık maliyet, düşük enerji şeklinde

olmalıdır

Yükselti ve Borunun Sınıfı Yükseltili zeminde yüksek basınç dayanımına sahip boruların

kullanılması en aza indirilmelidir. Ana hat mümkün olduğunca düz, kısa

ve aynı yükseklikte döşenmelidir.

Kontrol Tedbirleri Uygun yerlerde hava tahliye vanası, çek valfler, basınç tahliye

vanaları, pompa kontrol vanaları kullanılmalıdır.

6. Filtrasyon Sisteminin Seçimi ve Dizaynı

Mikro Sulama Sistemleri oldukça az akış yoluna sahip, çok sayıda yağmurlama aparatı

bulundurmasıyla karakterizedir. Küçük akış yolu ve deliğinden dolayı, fiziksel kirler, organik /

inorganik tuzlar, çamur, kum, asılı partiküller, vs. yüzünden tıkanmaya karşı daha duyarlıdır. Düzgün

şekilde dizayn edilmiş bir filtrasyon sistemi mikro sulama sistemlerinin uzun süre sorunsuz çalışması

için önemlidir. Filtrasyon sisteminin seçimi ve dizaynı şunlara dayanır:

 Su kaynağı

 Fiziksel kirlerin tipi, büyüklüğü ve konsantrasyonu

 Belirlenmiş Sistem akışı (filtrasyon kapasitesi)

 Sulama Sisteminin tipi

 Filtrasyon Sisteminin İşlenebilirliği

 Kullanım, temizleme, bakım ve tamir kolaylığı

 Filtrasyon ortamı ve düşük sürtünme kayıpları

 Ekonomik yatırım, bakım ve güç maliyeti

 Yağmurlayıcının tavsiye edilen filtrasyon değeri

Mikro Sulama Sisteminde normal olarak üç tip filtrasyon sistemi kullanılır, Hidrosiklon (Kaba süzgeç),

Kum filtresi ve Elek veya Disk Filtre.

6.1 Hidrosiklon Filtre (Kaba Süzgeç):

Ayrıca Santrifüj Filtresi veya Kum Ayırıcı olarak da bilinir ve kumu, alüvyonu veya sudan daha

ağır partikülleri ayırmak için kullanılır fakat algleri, fiberleri, balçığı, vb. ayıramaz. Su içerisinde

kayda değer konsantrasyonda alüvyon, kum bulunduğu yerlerde ve Kanal, Bent veya Rezervuar

kullanıldığı durumlarda birinci seviyede kullanılır.

6.2 Kum Medya Filtresi:

Kum Medya Filtreleri tüm tipteki fiziksel kirleri – organik/inorganik tuzlar, alg, alüvyon, balçık ve asılı

partiküller, vs. ayırmada en etkili filtrelerdir. Kum filtreleri tüm tipteki Mikro Sulama Sistemleri için

önerilir. Özellikle, açık duvar, nehir, kanal, bent, su kaynakları ve kaynaktaki su kalitesinin

mevsimsel yağışlara ve akışa göre değişmesinin beklendiği yerler için önerilmektedir.

6.3 Elek / Disk Filtre

Son derece basittir ve suyu ekonomik şekilde filtrelemek için kullanılır. Fakat bu filtreler algleri,

alüvyonu, asılı partikülleri ve balçığı, vs. filtrelemez. Normal olarak alg, balçık & asılı partikül

bulunmayan temiz su kaynaklarında kullanılır.

7. Pompanın Seçimi ve Dizaynı

Pompa ünitesi suyu bir seviyeden alıp basınçla başka bir seviyeye ileten elektromekanik bir araçtır.

Pompa ünitesi sistemin verimli bir şekilde çalışması için gereken basıncı ve debiyi sağlayacak

kapasitede olmalıdır. Pompa ünitesi sistemin verimli bir şekilde çalışması için gereken

toplam basınç değeri ve debi hesaplanarak seçilir - dizayn edilir. Sistem için

gereken toplam basınç değeri şu şekilde hesaplanır:

 Emiş gücü + Dağıtım + Filtrasyon kayıpları + Ana hattaki sürtünme kayıpları + Lateral

hatlardaki sürtünme kayıpları + Manifolt (tali hat) sürtünme kayıpları (varsa) + Çalıştırma

basıncı + Ek parça kayıpları + Venturi veya gübreleme sistemi kayıpları + Eğim (varsa).

 Su seviyesi ile pompa arasındaki dikey mesafe. Pompanın merkezi ile zemin arasındaki

dikey mesafe.

 Farklı tipteki filtrelerde filtrasyon üniteleri varsa toplam sürtünme kayıpları. Hidrosiklon,

Kum ve Elek Filtreler için filtre ünitesinin tipi için max. 5 m olarak kabul edilmektedir.

 Eğer üçü seri olarak bağlanırsa, bu üç filtrenin kafadaki sürtünme kayıpları toplamı max 10

m hesaplamaya dahil edilmelidir.

 Sistemin çalıştırılması ve dizayn edilmesi gereken basınç değeri, üretici tarafından verilmiş

olan tavsiye edilen çalıştırma basıncıdır. Genellikle basınç ayarlı olan yağmurlayıcılar için

asınç ayarsız olan yağmurlayıcılar için 20 m (

basınç gereklidir.

 Kafadaki sürtünme kayıpları dirsekler, eklemler, T borular, düşürücüler, vanalar, diğer ek

parçalar olur ve tamamında 2 m olarak kabul edilir.

 Venturi veya gübreleme aplikatörü çalıştırmak için üretici tarafından önerildiği şekilde belli

bir basınç gereklidir. Manuel olarak çalıştırılan Venturi için 5 m olarak kabul edilir.

 Kaynağın yakınlarındaki zemin (yukarıda dikkate alındığı gibi) ile zeminin en yüksek noktası

arasındaki dikey mesafe dikkate alınmalıdır.

Toplam kayıp noktası sayısı ve değerleri verildiği zaman, mikro sulama sisteminin

pompasının verimli bir şekilde çalışması için gerekli olan beygir gücünü hesaplayabiliriz.

Q x H

H.P. (B.G.) 75xaxb

Q Litre cinsinden Saniyede Gereken Debi.

H Her bir metrede gerekli olan toplam kafa sayısı,

a Motorun verimi (%85 alınır)

b Pompanın verimi (%80 alınır)

H.P. (B.G.) Hesaplanan Beygir Gücü

Pompanın gerçek beygir gücünü öğrenmek için lütfen üreticinin tablosuna bakınız.

Mikro Sulama Sistemleri Nasıl Dizayn Edilir?

Örnek Proje:

Problem

Eskişehir ilinde Patates ekilecek 200 m x 100 m ölçülerinde dikdörtgen bir arazi için, sabit sistem

yağmurlama sistemi dizayn ediniz.

Toprak: Tınlı – Kum

Bitki: Ekim Aralığı 75 cm

Sulama için yeterli su mevcut

Çözüm

Sabit sistem yağmurlama sulama sistemi dizayn etmek için takip edilmesi gereken adımlar.

 Ürünün En Yüksek Su Gereksiniminin hesaplanması

 Sprink seçimi ve dizaynı

 Lateral hattının Seçimi ve Dizaynı

 Manifold Hattın Seçimi ve Dizaynı

 Ana Hattın Dizaynı

 Pompa Seçimi

1. Ürünün En Yüksek Su Gereksinimini Hesaplanması

FAO tarafından düzenlene CropWat4 programı kullanılarak Türkiye’nin her ili için değişik

ürünlerin bitki su gereksinimleri hesaplanabilir. Eskişehir Toprak Su Araştırma Enstitüsünün verilerine

göre bitki su tüketimini ETc(max) = 7,26 mm/gün olarak alabiliriz.

ETc(max) 7,26 mm/gün su tüketimine göre tarlanın tümü için günlük net su ihtiyacı;

= 7,26 x 200 m x 100 m = 145.200 l/gün’dür.

Sulama randımanını %75 aldığımız takdirde günlük toplam su ihtiyacı;

= 145.200 x 1,25 = 181.500 l/gün

2. Sprink seçimi

Toprağımız kumlu-tın olduğu için, şayet infiltrasyon testi yapılmamışsa, bu sınıftaki topraklar

için infiltrasyon hızı ortalama 25 mm/saat (13 - 76 mm/saat aralığında) alınabilir. Kullanacağımız

yağmurlama başlığının birim alana atığı su miktarının, infiltrasyon hızından düşük olması gereklidir.

5022-SD sprink performans tablosu incelendiğinde;

5022-SD Performans

Tablosu

Nozzle Rengi P Q D Birim alana düşen su miktarı mm/saat

Bar (M³/h) Metre 10x10 10x12 12x12 12x14 14x14

2.8 x 1.8 2.5 0.690 22.0 6.9 5.8 4.8 4.1 3.5

Turuncu 3.0 0.760 22.0 7.6 6.3 5.3 4.5 3.9

3.5 0.820 22.0 8.2 6.8 5.7 4.9 4.2

4.0 0.860 22.0 8.6 7.2 6.0 5.1 4.4

2,5 Bar işletme basıncında 10 x 10 ve 12 x 12 şeklinde yerleştirilecek sprinkler

karşılaştırıldığında;

a. 10 x 10 dizaynında: CU= %95 ; Homojenite = %93 ve Su miktarı = 6,9 mm/saat

b. 12 x 12 dizaynında: CU = %93 ; Homojenite = %89 ve Su miktarı = 4,8 mm/saat

Her iki dizaynda da birim alana atılan su miktarı toprağımızın infiltrasyon hızından düşüktür.

Ancak daha homojen (%93) sulama yapan 10 x 10 dizaynına göre seçimimiz 5022-SD 2.8x1.8 700

l/saat olacaktır.

Günlük maksimum sulama süresi: 7,26 mm/gün x 1.25* / 6,9 mm/saat = 1 saat 19 dakika.

(* Sulama randımanı %75 olarak alımıĢtır.)

2. Lateral Hattının Seçimi ve Dizaynı,

Lateral hattnın seçiminde, hat üzerine yerleştirilecek sprink sayısı, sürtünme kayıpları göz

önünde bulundurulur. Şayet lateralleri tarlanın 100 m olan kenarına paralel olarak döşeyecek

olursak, her hat üzerinde 10 adet sprink monte edilmiş olacaktır. Yük kayıpları tablosundan

bakıldığında;

Ø 32 – 4 Atu PE boru kullanıldığında, hat üzerine 7 ad. Sprink takılabilir. Lateral çıkış basıncı 3

Atu olduğunda en sondaki sprink işletme basıncı 2.6 Atu’dür.

Ø 40 – 4 Atu PE boru kullanıldığında, hat üzerine 11 ad. Sprink takılabilir. Lateral çıkış basıncı 3

Atu olduğunda en sondaki sprink işletme basıncı 2.58 Atu’dür.

Şayet manifold hattını tarlanın kenarından döşemek zorunluluğu varsa; lateral hattını Ø 40 PE

borudan seçmek zorundayız. Şayet manifold hattı tarlanın ortasında geçirilebilirse, lateral hattı Ø 32

PE boru olarak seçilebilir.

Burada birinci alternatif seçilerek, lateral boru çapı Ø 40 PE 4 Atu olarak seçilmiştir.

Seçilmiş Lateral Hattı : Ø40 mm / 4 Atu PE boru

Sprinkler aralığı : 10 m.

Lateral işletme basıncı : 3 Atu

Debi değişimi : %7,2

Lateraldeki sprink sayısı : 10 Adet

Lateral hattının toplam debisi : 7.170 Lt/saat

Sprink ortalama debisi : 717,08 Lt/saat

4. Tali Hattın (Manifold) Dizaynı

Manifold hattındaki toplam yük kaybının 2 m’den fazla olması istenmez. Bu nedenle manifold

boru uzatma mesafesi seçiminde buna dikkat edilmelidir. Yağmurlama sistemlerinde genellikle

Ø75 mm ve Ø90/4 Atu PE mandallı borular kullanılmaktadır. Manifold boru hattının tarlamızın

200 m’lik uzun kenarından döşeneceğini kabul ederek her iki boruyu karşılaştırdığımızda;

Hat boyunca toplam su tüketimi = 20 lateral hattı x 7.170 Lt/saat = 143.400 Lt/saattir.

a. Ø75 mm/4Atu PE boru; 4 adet lateral hattı monte edildiğinde, hat uzunluğu= 40 m;

toplam debi (4x 7.170 l/saat=) 28.680 Lt/saat; hız = 2.03 m/s; sürtünme kaybı= 1 m.

b. Ø90 mm/4 Atu PE boru; 6 adet lateral hattı monte edildiğinde, hat uzunluğu=60 m;

toplam debi (6x 7.170 l/saat=) 43.020 Lt/saat; hız = 2.12 m/s; sürtünme kaybı = 1.1 m.

MANĠFOLD SEÇĠMĠ: Ø75 mm/4 Atu PVC boru tercih edildiğinde, boru maliyeti düşeceği gibi,

sürtünme kaybı ve suyun hızı daha düşük olacaktır. Buna göre 200 m’lik yan kenarda 5 parça

manifold hattı çekilecektir.

5. Sulama Aralığı ve ana hat seçimi:

Hafif topraklarda, pik dönemde patatesin her gün sulanması gerekmektedir. Diğer bir

ifade ile yaklaşık 181,5 m³/gün su ihtiyacımız vardır. Sistemin tamamının kapasitesi 143,4

m³/h (143.400 Lt/saat)’dir. Tüm tarlanın bir seferde sulanması halinde (181,5 / 143,4 =) 1

saat 16 dakika sulama ile günlük toplam su ihtiyacı karşılanmış olacaktır. Ancak bu durumda

ana boru ve pompa maliyetlerimiz yüksek olacaktır.

Her seferinde 2 manifold ile sulama yaptığımız takdirde, ana hattan taşınacak suyun

debisi ( 2 x 28,68 m³/saat =) 57,36 m³/saat olacaktır. Su kaynağının 200 m’lik tarlanın en

başında olduğunu kabul edersek ve son manifold uzunluğunu bu mesafeden düşersek, ana

hat uzunluğu 160 m olacaktır. Bu mesafede Ø90/6 Atu ve Ø110/6 Atu PVC boruları

karşılaştırdığımızda;

a. Ø90/6 Atu PVC boru, 160 m; yük kaybı 12,4 m ve hız 2,83 m/sn

b. Ø110/6 Atu PVC boru 160 m; yük kaybı 4,3 m ve hız 1,84 m/sn’dir.

Ana boru olarak Ø110/6 Atu PVC boru seçilmelidir.

Bu seçimle 7 sulama parseli, ikişer ikişer 4 seferde sulanacak ve son parsel tek başına

sulanacaktır. Her şift 1 saat 6 dakika sulanacaktır.

Şift no Manifold

sayısı

Şift

alanı

Lateral

sayısı

Sprink

Sayısı

Şift

debisi

m³/h

Sulama

süresi

Toplam

su miktarı

1 2 8 Da 8 80 57,36

1 saat 16

Dak.

72.6

2 2 8 Da 8 80 57,36

1 saat 16

Dak.

72.6

3 1 4 Da 4 40 28,68

1 saat 16

Dak.

36,3

Toplam 5 20 20 200 5 saat 16 dak 181.5

6. Pompa Dizaynı;

Sprink işletme basıncı 25 m

Lateral boru sürtünme kaybı 5 m

Manifold boru sürtünme kaybı 1 m

Ana bor sürtünme kaybı 4,3 m

Fittingslerin toplam kaybı 5 m

Filtre sürtünme kaybı 5 m

Venturi yük kaybı 5 m

Arazinin eğimi 0 m

Sürtünme kayıpları toplamı 50.3 m

Suyun debisi (57,36 m³/saat 16 l/sn

Basma yüksekliği (Hm) 51 m

Emme yüksekliği 6 m

= 57 m

Akış (lps) x Toplam Kafa (m)

Gereken Beygir Gücü = --------------------------------------------- -------------

75 x pompanın verimi x motorun verimi

16 lps x 57 m

= ------------------------------------ 17.88 HP  18 HP

75x0.80x0.85

KW= 0.746 x BG = 0.746 x 18 = 13.43 KW

(Not: Pompa grubunun mevcut veya üretim Beygir Gücünü öğrenmek için lütfen pompanın

performans tablosunu kontrol edin)

7. Sulama Saatleri:

Ürünün Su Gereksinimi

Sulama Saatleri = -------------------------

Sistemin Uygulama Oranı

=- ------------------------------------------ = 10.67 saat = 11.07 Saat

En Yüksek Su Gereksinimi Aşamasında Toplam Sulama Saatleri

Sprinkin birim alana vermiş olduğu su miktarı ile uygulama süresini çarparak sürenin

yeterli olup olmadığını kontrol edelim.

11,07 x 0.69 = 76,38mm

Bitkinin ihtiyacı olan su miktarı 7,26mm idi. Biz buharlaşma miktarı da hesaplanarak bir

operasyonda 76,38mm su veriyoruz. Yani bitki günlük 1 mm buharlaşma kaybı hesaplanarak yeterli

suyu alacak mı ?

9 Günde bir sulama yaptığımızı düşünürsek;

76,38 – 9,0 = 67,38 mm (Buharlaşma sonrası bitkinin ihtiyacı olan su miktarı.)

7,26 x 9,0 = 65,34 mm (Bir operasyonda bitkiye verilen 9 günlük su miktarı)

Çıkan değer %5’lik standart sapmanın altında olduğu için, hesaplanan sulama süresi

doğrudur.

NOT: Sistemin uygulama oranı Lateral üzeri 10m. Lateral arası 10m. Mesafede

montajlandığı düşünülerek hesaplanmıştır. Değer ilgili ürünün performans tablosunda mevcuttur.

E. TERFĠLĠ SULAMA PROJESĠNĠN DĠZAYNI

Terfili sulama projesinin tüm bileşenlerinin seçimi ve dizaynı önemlidir. Çoğunlukla boru çapının

ve basınç derecesinin seçimine özellikle dikkat edilmesi gerekmektedir. Küçük çaplı terfili sulama

projelerinde kullanılan boruların 32 mm ila 500 mm aralığında değişir. Genelliklede PVC ve PE

boru için kullanılır. Boru çapına ve boru sınıfına karar vermek için aşağıdaki adımlar atılmalıdır:

1) Ürün ekim yönüne karar verin

2) Ürünün su gereksinimini bulun ve debiyi belirleyin.

3) Uygun bir çap ve boru sınıfı seçin.

4) Hattaki sürtünme kayıplarını bulun.

5) Toplam kafa sayısını ve pompa setinin BG derecesini

bulun.

Yukarıda belirtilen adımlar iyi bir proje tasarımı için çok önemli olmakla birlikte esas olarak sulama

projelerinde ve yapılan projelerin devamında aşağıda belirtilen hususlara özellikle dikkat edilmesi

gerekmektedir.

1. Ürün Seçimi:

Çeltik haricinde damla sulama / mikro sulama herhangi bir ürün için başarılı şekilde kullanılabilir.

Ancak, sistemin ilk kurulum maliyeti yüksek olduğu için yerel fiyatların farklılık gösterdiği

ürünlerde sistem bazen ekonomik olmayacaktır.

Bu nedenle sabit sistem yağmurlama sulamayı kullanırken ilk olarak ürünün seçilmesi son

derece önemlidir. Ayrıca seçilen ürünün yıllık, iki yıllık, çok yıllık veya mevsimlik durumlarını da göz

önünde bulundurmak gereklidir. Benzer şekilde ürünün seçiminin ardından, bölgedeki çeşitliliğini

düşünmek gerekir. Ürün çeşitliliği sulamayla uyumlu olmalıdır. Mikro Sulama Sistemi ürünler

üzerinde kullanılırken ürün kökünün yayılımı ve kök sistemi hakkında çalışmaların yapılması da

gereklidir.

2. Toprak Seçimi:

Sabit sistem yağmurlama sulama yöntemi her türlü arazi koşullarında kullanılabilir. Sistemin

kullanılmasından önce toprağa dair toplanması gereken veriler şunlardır.

a) Toprağın yapısı: Balçık, alüvyon ve kum yüzdesine bakılarak toprağın dokusuna karar verilir.

Toprağın yapısı ıslatma şekli, toprağın nem tutma kapasitesi ve infiltrasyon hızı ile doğrudan

ilgilidir. Toprak tipi ayrıca emisyon noktalarının sayısına, sprinklerin yerlerine, debi oranına da

karar verecektir, yukarıdaki faktörlerin bu damla korelasyonu zaruri olarak toprak tipine

dayanacaktır.

b) Toprağın PH değeri: Topraktaki Kimyasal ve Biyolojik işlemlerin göstergesidir. Gübreleme için

asidik gübrelere gerek duyacaktır. PH değerine göre gübreleme tasfiyesi yapılır.

c) Toprağın tuz içeriği (E.C. Seviyesi): E.C. Değerleri bitkilere giden Besinlerin bulunmasını etkiler.

d) Toprağın infiltrasyon oranı.

e) Toprağın nem tutma kapasitesi.

Aşırı tuzları, sabit sistem yağmurlama sistemi kullanarak yüzeysel sulama ile süzebilirsiniz.

3. Toprağın ön iĢlenmesi:

Toprağın işlenmesi bitkinin tutunmasını geliştirmek ve verimli sulama için gereklidir. Ön işleme

ürünün dikiminden / ekiminden önce toprağın işlenmesi işlemleri anlamına gelir. Tüm toprak

sürme işlemleri sulama sisteminin kurulmasından önce gerçekleştirilmeli ve tamamlanmış

olmalıdır.

Toprağı sürmenin ikinci işlemi mikro sulama sistemlerinde dikkatlice yapılmalıdır. Toprağın aşırı

işlenmesi veya toprağın engellenmesi sulama şeklini, sistemin performansını ve doayısıyla direk

venine etkisi olacaktır. Bundan dolayı sabit sistem yağmurlama sulama sistemlerinde minimum

toprak işleme önerilir.

Ancak, uygun toprak işleme topraktaki su ve besin verimliliğini arttıracaktır. Tarlanın çok derin

sürülmesinden kaçınılmalıdır. Tersi toprakta çok büyük keseklerin bırakılması, çimlenmeyi engelleyecek

sert katmanların bulunması kök çalışmasını engeller, çoraklaşmayı hızlandırır.

Traktör, pulluk, öküz tarafından çekilen araçlar, çapalama ekipmanları, püskürtme

ekipmanları ve hasat etme ekipmanları gibi toprak işleme araçları kullanırken son derece dikkatli

olunmalıdır. Sisteme zarar vermeden kullanılmalıdır. Benzer şekilde işçiler de sistemlere gereksiz

şekilde müdahale etmemeleri konusunda uyarılmalıdır. Vasıfsız insan gücü de belli problemler

yaratır.

4. Su Kalitesi ve Su Analizi:

Sistem düzgün şekilde çalışması için iyi kalitede suya ihtiyaç duyar. Su kalitesine göre uygun

filtrasyon seçilmelidir. Ayrıca uygun ilaçlamaya ve gübrelemeye de karar verir.

5. Yabani Ot Büyümesi Bakımı:

6. Organik Gübre / Bazal Suni Gübre Uygulaması:

Sabit sistem yağmurlama sprinklerinin çıkış meme çaplarına göre bu gübreler kullanılabilir.

Ancak dikkat edilmesi gereken husus gübrenin bitkinin üzerinden uygulanmasına uygun olup

olmayacağının tespitidir. Bu nedenle gübrelemeyi uzmanların tasfiyeleri doğrultusunda kullanmak

gerekir.

7. Ürün Geometrisi:

Yanal boruların uzunluğundan ve yağmurlayıcıların sayısından tasarruf etmek veya bunları en aza

indirmek için önemli bir etmendir. Çeşitli ürün geometrisi denemeleri gerçekleştirildi ve bazı

ürünlerde, siz ürünleri opair sıra yöntemi, üçgen yöntemi, kare yöntemi ile dikebilir ve ürün

geometrisini değiştirebilirsiniz sonucuna varılmıştır. Ancak, bunu yaparken kişi dekar başına düşen

bitki popülâsyonuna dikkat etmek zorundadır. Dektar başına bitki popülâsyonu önemli ölçüde

azalmamalıdır. Kişi taşma sulamanın normal dikiminde tavsiye edilenle aynı popülâsyonu elde

edebilmeli veya gerekirse bitki popülasyonunun artırabilmelidir. Ürün geometrisine karar verirken,

ürün çeşitliliği, yetişme alışkanlıkları, toprak tipi, dikim zamanı, hasat zamanı, araç kullanımı,

rüzgâr yönü gibi hususlar dikkate alınmalıdır. Ürünün yetişmesi, çeşitliliği, çeşitli ürünlerin yapısal

alışkanlıkları, morfolojik karakterleri, vs. dikkate alınmalıdır. Aynı şekilde sıraların yönlerine de

karar verilmelidir.

8. Çimlenme Sulaması:

Dikimden önce toprağı tarla kapasitesine getirmek için sistemi sürekli olarak 12–24 saat

(toprak tipine göre) çalıştırın. Eğer toprağın işlenmesi ve sprinklerin yerleştirilmesi uygunsa bu

işlem bitkiler için uygun nem koşullarını sağlar. Ancak sulama işlemi esnasında ekimini yapmış

olduğunuz tohumun çimlenmesi için gerekli olan toprak sıcaklığını da sürekli olarak kontrol altında

tutmanız gerekmektedir.

9. Mühendislik iĢleri:

Ana / tali hatlar için hendekler gereklidir. Ana ve tali hatların PVC borularının toprak içerisinde

bağlama derinliğine (1-2 metre) gömülmesi ve üstlerinin uygun şekilde örtülmesi gereklidir.

10. Toprağın Örselenmesi:

Toprağı örselemeyin veya gereksiz toprak işlemlerini gerçekleştirmeyin. Sprinkler altında bazı

alanlar kuru kalır (%1-2), bunlar havayı içine alır ve sulama durumunda sıkışmazlar ve bu

nedenle toprağın işlenmesi en aza iner.

11. Suni Gübrenin sistem vasıtasıyla uygulanması: (Fertigasyon)

Mikro sulama sistemi vasıtasıyla üre gibi suda çözünebilen suni gübre uygulayabilirsiniz. Toplam

NPK ve mikro besin maddeleri için sistem vasıtasıyla sıvı ya da katı çözünebilir suni gübreler

püskürtebilirsiniz. Suni gübreleri düzenli aralıklarla serpme miktarlarında uygulayın. Sistem

vasıtasıyla sadece düşük yüzdede çözünebilir gübre uygulayın. Geleneksel gübre derecesi

solüsyonunu geçmeyin. Çözünebilir mikrobesin maddeleri veya böcek ilaçları / mantar ilaçları da

sistem vasıtasıyla püskürtülebilir. Fertigasyon gübre kullanım verimliliğini artıracak işçiliği azaltacaktır.

Besin maddelerinin dengeli yayılmasını ve uygulanmasını sağlar.

12. Sulama programı:

Çeşitli agroklimatik bölgelerde bulunan farklı büyüme aşamalarındaki farklı ürünlerin su

gereksinimi hesaplanır ve bu nedenle ürünlerin çeşitli dikim aralıkları için su gereksinimleri bu

tablolara kılavuz bilgi olarak eklenmelidir. Su gereksinimi sıcaklık, rüzgâr, vs. gibi yerel agro klimatik

koşullar tarafından yönlendirildiği için istenen değişikliklerin bazıları su gereksinimi gözlemlenerek

gerçekleştirilebilir. Mikro sulama şirketi tarafından verilen tablolar kılavuz bilgiler olarak

kullanılmalıdır. Gerçek su gereksinimi arazideki açık evaporatörün kurulumunun yardımı ile

gözlenebilir.

Sulama aralığına toprak tipine ve ürün büyüme periyoduna göre karar verilmelidir. Belli

ürünlerde gerektiği gibi stres oluşturabilirsiniz.

13. Ekme / Dikme Yönleri:

Ekme veya dikme yanal sıra yönüne göre (yani yanal parçalar boyunca) gerçekleştirilmelidir.

14. Hasat / Toplama:

Ürünün toplanması veya hasat edilmesi sisteme zarar vermeden veya sistemi örselemeden

yapılmalıdır. Ürünün çimlenmesi esnasında, çöp veya bitki artıklarını ürün yakınında yakmayın.

15. Bitki koruması:

Tavsiye edildiği üzere gerekli bitki koruma tedbirleri alınmalıdır. İlaçlama esnasında sisteme zarar

verilmemesine dikkat edilmelidir. Sistem vasıtasıyla bir miktar böcek ilacı püskürtebilirsiniz.

16.Püskürtme iĢlemi:

Sulama sistemi şirket tarafından verilen kılavuz bilgiler ışığında çalıştırılmalı ve bakımı yapılmalıdır.

Sulama saatlerine ve aralıklarına toprak, ürün kök bölgesi, ürünün yaşı, mevsim karar verecektir.

Damla emisyonu toprağın infiltrasyon oranı ile eşleşmelidir. Bir bilimsel tarım uzmanından (agronom)

ve mühendisten yardım alınmalıdır.

17. Serbest dolaĢan hayvanlardan kaynaklanan hasarlar:

Mikro sulama sisteminin kurulduğu yerde gereksiz hiçbir hayvanın sisteme zarar vermesine

müsaade edilmemelidir

18. Sprink parçalarının bakımı:

İstenen kalitede (spesifik basınç) pompanın, ana-tali hatların, laterallerin, filtrasyon ünitesinin,

kontrol merkezinin, sprinklerin bakımı düzenli olarak yapılmalıdır. Böylece toprak su bitki ilişkisi

sağlanabilir. Hatalı sistem dizaynı, kötü bakım ürünün gelişimini etkileyecek ve randımanı düşürecektir

ve ayrıca ürün yetişme problemlerine de yol açacaktır. Verim ve kaliteyi etkileyecektir.

Sistem (MIS) düzgün çalışması için günlük olarak uygun şekilde çalıştırılmalı ve muhafaza

edilmelidir. Haftalık bakım / aylık bakım kati bir şekilde yapılmalıdır. Hasarlı parçalar değiştirilmelidir.

F-OTOMASYON

Bir sulama sisteminin otomasyonu sisteme elle hiç müdahale edilmemesi ya da asgari seviyede

müdahale edilmesi anlamına gelir. Otomasyon sistemlerinin sulama sistemlerinde kullanılması uygulama

verimliliğini arttırır ve işçilik gereksinimini büyük oranda düşürür.

Çeşitli tiplerde otomasyon mevcuttur. Bunlardan bazıları şöyledir,

 Zaman bazlı sistem

 Miktar bazlı sistem

 Nem sensörü bazlı sistem

Sulanacak toplam arazi sulama blokları veya alanları denilen küçük segmentlere bölünür ve bu

alanlar suyun debisine göre sulanır.

Zaman bazlı sistemde, sulamanın temelini zaman oluşturur. Çalışma süresi gerekli olan suyun

verilmesine bağlı olarak ayarlanır.

Hacim bazlı sistemde, mevcut su miktarı otomatik hacim kontrollü dozaj valfi kullanılarak tarla

segmentlerine uygulanabilir. Dozaj valflerinin sıralaması da otomatik olarak yapılabilir.

Nem algılama sistemi zaman bazlı sistemin bir uzantısıdır. Sulama vanalarının çalışması direkt

olarak kök bölgesine yerleştirilen nem sensörleri tarafından kontrol edilir.

Otomasyonun Faydaları:

1- Tüm sulama sisteminin kontrol edilmesi – üretim faktörlerinden dolayı yüksek randımanlıdır.

2- Suyun, işçiliğin ve enerjinin korunması – Vanaları elle açmaya ve kapatmaya gerek yoktur, özellikle

yoğun sulama işlemlerinde.

3- Esneklik – Sulama ve gübreleme işlemlerinin sıklığını değiştirme ve ayrıca bu işlemleri optimize etme

imkanı sağlar.

4- Çalışma Hassasiyeti ve Kolaylığı sağlar – Su-suni gübre oranlarını sağlamada kesinlik kazandırır.

5- Sistem geceleri de çalıştırılabilir, böylelikle tüm günden diğer tarımsal faaliyetler için faydalanılabilir.

Otomasyon Ekipmanları ve Uygulanması:

Otomatik Sulama Sisteminin ana parçaları şu şekildedir,

a) Kontrol birimi: Bu cihaz tüm sistemin çalışmasını koordine eden otomasyonun kalbidir. Kontrol birimi

gerekli süre kadar arazinin çeşitli alanlarında çalışmak üzere programlanmıştır. Bazı durumlarda arazinin

nem seviyesi hakkında kontrolöre geri bildirimde bulunması için nem sensörleri kullanılır.

Kontro birimi 24 saat formatında bir saat vardır. Haftanın farklı günleri için farklı sulama

programına sahip olmak gibi bir seçenek vardır. Bunlar genellikle çok istasyonlu birimlerdir. Yani 4/6/8/12

ve hatta daha fazla sayıda solenoid vana onlar üzerinden kontrol edebilirler. Kontrolörlerin sahip olduğu

diğer özellikler şunlardır;

Farklı hava koşullarına uyum göstermesi için çoklu program özelliği.

Haftalık / Gecelik takvim veya gün aralığını atla seçeneği.

b) Kontrol Vanaları: Klasik manuel vanaların ya solenoid vana ile ya da hidrolik vana ile değiştirilmesi

otomasyon için gereklidir.

Hidrolik Vanalar: Bu vanalar hidrolik basınç ile çalışır. Hidrolik vananın çalışması vananın tipine ve NC

(normal olarak kapalı) ya da NO (normal olarak açık) olup olmadığına bağlıdır.

Bu hidrolik vanalara komut bir kontrol boruları ve solenoid bobini vasıtasıyla iletilebilir. Bu

solenoid bobinleri ana hatta takılır ve hidrolik vana kontrol borusu vasıtasıyla vanaya bağlanır.

c) Solenoid Bobini: Solenoid bobini elektrik pulslarını spesifik hidrolik valflerin açılıp kapanmasına imkan

veren hidrolik pulslara çevirmek için kullanılır. Bu solenoid bobini çalışması için 24V AC giriş gerektirir.

Solenoid bobini valfe takıldığında elektrik kablosu ile kontrolöre bağlanır. Kablonun boyutu solenoid valfi ile

kontrolör arasındaki mesafenin fonksiyonudur.

d) Otomatik Dozaj Valfleri: Bu valfler miktar bazlı sistemde kullanılır. Sulama için gereken suyun hacmi

bu otomatik dozaj valflerinde ayarlanabilir. Ayarlanmış su miktarı akışı gerçekleştikten sonra kendini

otomatik olarak kapatır.

Bu valflerin sistemde sıralı şekilde düzenlenmeleri de mümkündür. Tüm otomatik dozaj valfleri kontrol

borusuna yardımcı olmak için birbirlerine seri şekilde bağlanır. Sıralı çalışma esnasında ilk valfin

kapanmasının ardından serideki bir sonraki valf açılır. Sulama pompasının kapatılması serideki son valfin

kapanmasının ardından bir mikro şaltere bağlanarak otomatik hale getirilebilir.

e) Ana Röle: Bu röle solenoid valflerinden herhangi birisi açıldığında pompanın çalışmasını kontrol eder,

ana röleyi devreye sokmak için bir puls gönderilir ardından röle pompa marş motoru vasıtasıyla pompayı

çalıştırır.

Programlama Çizelgesi ve Zaman Bazlı Sistemin Çalışması: Sulama sistemini programlamanın ilk

adımı her bir bölüm için gerekli olan sulama süresini belirlemektir. Her bir valfin süresi sistem çalışma

zamanı ile birlikte AMV kontrolörünün sıralı Düzenine gönderilir. Kontrolörün saati geçerli güne ve zamana

ayarlıdır.

Kontrolörün saati programın çalışma zamanı ile aynı olduğunda, kontrolör program sırasındaki ilk

solenoid valfine kablo üzerinden 24 V AC akımı göndermeye başlar ve ayrıca aynı akım pompayı

çalıştırması için röleye de ulaşır. Solenoid / hidrolik valf devreye girer, açık pozisyona gelir. 1 numaralı

valfin süresi dolar dolmaz kontrolör 2 numaralı valfi anahtarlar ve işlem tüm valfler birbiri ardına devreye

girene kadar tekrar eder. Son valfin çalışması da bittiğinde, kontrolör solenoide ve ana röleye akım

göndermeyi durdurur, pompa kapanır. Aynı işlem bir sonraki çalışmada tekrar eder.

Bazı yararlı ipuçları:

Sisteminizin düzgün bir şekilde ve sorunsuz çalışmasını sağlamak için işte size bazı ipuçları,

1- Kontrolörü göz hizasında takın bu kolay programlamayı ve ekranı okumayı kolaylaştıracaktır.

2- Kontrolörü voltaj dalgalanmalarından korumak için daima bir voltaj stabilizörü bulundurun.

3- Kontrolörünüzü daima topraklayın.

4- Tarla kablolarını taşımak için iletim kanalları kullanın.

5- Kontrolörleri odalara takmayın ısı ve nem sorun olabilir.

6- Kontrolörü sudan koruyun.

7- Kontrolörü böceklerden, kertenkelelerden, kurbağalardan ve diğer sürüngenlerden koruyun.

8- Akış kontrol sistemi açma/kapama işlemi için değildir fakat basınç/akış ayarlaması ile sistemin

hassas ayarının yapılması için kullanılır.

9- Kontrolörü su kaynağından veya pompadan mümkün olduğunca uzağa monte edin.